Gazbay, Hotan’da yaşamış ünlü bir Uygur hekim olup, “Gazbay’ın Bitki İlaçları Sözlüğü” adlı meşhur kitabı yazdığı konusunda bilgiler bulunmaktadır. İlk elde edilen materyallere dayanarak, miladi 1200’lü yıllarda Hindistan’da yayınlanan “Hadikatu’l Akalim” (Çeşitli Ülkelerin Anıları) adlı sözlük karakterli eserde aşağıdaki içerikteki önemli kaynaklar kaydedilmiştir.
(Tarim) yaylasındaki Gazbay, eski Hotan bölgesi dâhilindeki birçok ilacı toplayarak 312 maddelik bir ilaç sözlüğü yazmıştır. Bunun haberini alan Yunanlı bilgin Platon, öğrencilerini onun yanına göndermiştir. Onlar Gazbay’ın 312 maddelik kitabını görüp hayran kalmışlar ve Platon’un çeşitli ilimlerde tahsil yapan bir âlim olduğunu, eğer Platon bu eseri görme fırsatı bulabilirse, Gazbay ve Tarım halkına her açıdan büyük yardımlar vermeye hazır olduğunu söylemişlerdir. Gazbay çok düşünmelerden sonra, çeşitli milletler arasındaki dostluk ve ilim alışverişini göz önünde bulundurarak, değerli eserini oğlu Bariy’in eline vererek gelenlerle birlikte Platon’un yanına göndermiştir. Platon, Bariy’i yüce saygıyla sıcak karşılamış, Gazbay’ın eserini okuyup bitirerek Gazbay’ın tıp bilimindeki maharetine yüksek değer vermiş ve buna karşılık olarak sevgili kızı Anfijalus’u Bariy ile evlendirmiş ve birçok sanatçı ekleyerek göndermiştir. Bu sanatçılar Bariy’in rehberliğinde Hotan diyarı halkıyla birlikte bugünkü Keriye, Hotan, Karakaş, Guma şehirlerini daha da genişletmişlerdir. Binalar inşa etmişler, yerel halk anısına Keriye’yi Mihrap, Hotan’ı Zehrap, Karakaş’ı Karap, Guma’yı Darap diye Yunanca adlarla da isimlendirmişlerdir. Hotan Zehrap gelişmiş, 10 yıl sonra Bariy han olmuştur. Hotan diyarındaki bu şehirlerin adı birkaç yüz yıl Yunanca anılmış, daha sonra Udhon gibi birkaç çeşit ada, Arap, Fars, kültürü etkisinden sonra Hotan (Küy-oğul) adına değişmiştir.
Platon milattan önce 427 yılında doğmuş, 347 yılında vefat etmiştir. Dünyaca meşhur Yunanlı âlimdir. Herkesin bildiği gibi, eski Yunan, Mısır, Hindistan gibi eski medeniyetli devletlerden biridir. Platon bütün zekâsını ilim-irfan işlerine harcamıştır. Şüphesiz ki aynı zamanda Platon ve öğrencileri Ghazbay’ın ilaçlar sözlüğünden son derece büyük faydalar elde etmişlerdir. Bu konuda sadece küçük bir örnek vermek yeterlidir. Mesela: asıl Uygurca adlı birçok ilaca onlar Yunanca (gazir gülüne azaryun, sarı otu eftimon, acı babuneleri efsentin, gelincik köküne efiyon, karabaş otuna ustukuddus… diye) adlar koyarak Platon ve onun öğrencilerinden Aristo, önceki Galinos ve sonraki Galinoslar çok sayıda tıbbi-hekimlik eserleri yazmışlardır. Gerçekten de aynı zamanlarda Yunanca kitaplar tıpkı günümüzdeki İngilizce kitapların dünya çapında yayıldığı gibi uzak-yakına yayılmıştır…
Söz konusu “sözlüğün” hangi yazıyla yazıldığı bize şimdilik bilinmiyor, ancak yazı bilimci âlimlerin delillerine dayanarak, Doğu Türkistan’da eski zamanlardan günümüze kadar toplam 26 çeşit yazının kullanıldığı bilinmektedir. Uygurlar milattan üç, dört yüz yıl öncesinden itibaren Karoşthi ve Brahmi yazılarını kullanmışlardır. Bu nedenle söz konusu “sözlüğün” Karoşthi yazısında yazılma ihtimali büyük olarak görülebilir.
Özetle, Ghazbay gibi atalarımızın milattan önceki 3-4. asırlarda bile tıp ilmi açısından büyük başarılar kazandığını, yüksek bilimsel değere sahip sonuçlarını Orhun-Yenisey yazısıyla aynı kökten olan Karoşthi yazısıyla kitap halinde yazdıklarını, eski Yunan tıp âlimlerinin yüksek takdirini kazandıklarını ve bunlar aracılığıyla parmakla sayılacak kadar az sayıda olarak tüm dünyaya yayılıp insanlığın tıp ilmine son derece büyük katkılar sağladıklarını görebiliriz.
Yararlanılan Materyaller:
“Uygur Tıbbı Teori Temelleri İlmi” ders kitabı, Halk Sağlık Yayınevi 1988 yılı 8. ay 1. baskısı.
Uygur Tıp Yüksekokulu İlmi Dergisi 2005-2008 yıl sayıları.
“Ünlü Uygur Hekimleri” Kaşgar Uygur Yayınevi 1997 yılı 1. baskısı
Henüz yorum yapılmamış.